Kadına Yönelik Şiddet Nedir?

Kadına Yönelik Şiddet Nedir?

Kadına yönelik şiddet, toplumsal bir sorundur. Tarih boyunca sosyal yapımızın temel taşı olan aile kurumu üzerinde yıllardır tartışılan “aile içi şiddet”, “kadına yönelik şiddet”, “kadın cinayetleri”, “kötü muamele” gibi konular gündemde yerini korumaktadır. Şiddetin en yaygın görülen biçimi, erkeğin kadına ve çocuğa karşı uyguladığı aile içi şiddettir. Kadına yönelik şiddet konusunda yapılan araştırmalarda, kadınların şiddet karşısında çaresiz kaldığı ve yardım alma konusunda bilgisiz olduğu görülmektedir.

Aile içi şiddet sadece eş tarafından uygulanmamaktadır; baba, oğul, kardeş gibi diğer aile bireyleri tarafından da gerçekleşebilir. Bu durum, “aile mahremiyeti” olarak algılandığından şiddet vakaları çoğunlukla örtbas edilmekte, bu yanlış anlayış kadının yıllarca şiddete boyun eğmesine neden olmaktadır. Şiddet, bireylerin fiziksel ve psikolojik sağlığını derinden etkileyen bir yıkımdır. Bu sorunun çözümü için yasal düzenlemeler, koruyucu önlemler, toplumsal duyarlılık ve bilincin artırılması gerekmektedir.

Şiddet Gören Kadınlarda Gelişen Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Şiddete maruz kalan kadınlarda en sık görülen psikolojik sorunlardan biri Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) olarak karşımıza çıkar. Fiziksel veya cinsel şiddete uğrayan kadınlar, güvenli bir ortamda dahi yaşadıkları olayları yeniden hatırlamak ve korku hissetmek gibi belirtiler gösterirler. Şiddet olaylarını hatırlatan nesneler ve durumlar, kadınların yoğun sıkıntı yaşamasına neden olabilir ve sosyal ortamlardan kaçınmalarına yol açar.

Şiddet gören kadınlarda, korku ve güvensizlik duygularıyla tetikte bekleme, uyku problemleri, tehdit algısının yüksek olması ve kendine zarar verme davranışları sıklıkla gözlemlenir. Özellikle çocukluk döneminde şiddete maruz kalan kadınlar, korku ve öfke duygularını azaltabilmek için kendilerine zarar verebilirler.

Şiddet Gören Kadınların Psikolojik Tedavisi

Şiddete maruz kalan kadınların tedavisinde güvenli bir ortamda devam eden korkularını aşmalarını ve hayatları üzerinde kontrol duygusu geliştirmelerini destekleyen psikolojik terapiler önemlidir. Bu süreçte travma odaklı psikoterapiler, korkunun aşılması ve kontrol algısının artırılması için etkilidir. Korkularını aşan kadınların, hayatlarını yeniden kurmalarına yönelik maddi ve manevi destek sağlanması, psikolojik olarak güçlenmelerine katkı sağlar.

Psikolog Furkan YAVUZ

Furkan YAVUZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir