İşsizliğin Psikolojik Etkileri

İşsizliğin Psikolojik Etkileri

Geçinmekte zorlanan kişilerin öz güveni işsizlik nedeniyle ciddi şekilde etkileniyor. İşsiz kalan bireyler, evine bakım sağlama gücündeki azalma, evdekilere karşı mahcubiyet ve sorumluluğu yerine getirememenin stresi ile baş etmekte zorlanıyorlar. Çalışmak ve bir iş sahibi olmak; maddi kazanç dışında saygı görme, toplumda bir yer edinme ve aitlik hissiyatını da sağladığı için sosyal ve psikolojik ihtiyaçları da gideren bir yön taşır. Bu ortadan kalktığında kişinin öz değerine dair sorgulamaları başlayabilir ve psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıkabilir.

İşsiz kalan bir kişi psikolojik olarak iyilik halinde olmadığından, tekrar iş bulmakta da zorlanmaktadır. Maddi olarak yaşadığı zorluk nedeniyle, psikolojik destek almak adına kendisine yatırım yapmakta da zorlanır ve bu durum kısır döngüye dönüşebilir. İşsizlik, uyku problemleri, iştahsızlık, kaygı bozukluğu, depresyon ve stres gibi sorunları beraberinde getirir. İnsanlar potansiyellerini ortaya koymak ister. Ancak enerjilerini dışarı aktaramadıklarında bir boşluğa düşerler, bu boşlukta kendilerini güçsüz ve umutsuz hissedebilirler.

İşsizlik, hem birey hem de ailesi için ciddi bir stres kaynağıdır. İşini kaybetmek sadece ekonomik gelirden mahrum kalmak değil, sosyal ve düzenli yaşamdan da mahrum kalmak anlamına gelir. Yaşamı sürdürebilmek için gerekli olan fiziksel ihtiyaçların karşılanması tehlikeye girdiği gibi özgüven ve yaşama sevinci de kaybedilir. En ağırı ise, çalışmanın kazandırdığı değerlilik duygusunun ve geleceği kurma umudunun yitirilmesidir.

İşsizlik, kişide gizliden gizliye bir işe yaramazlık, değersizlik duygusu yaratır. İşsiz Yaşam kitabının yazarı Prof. Dr. Nebi Sümer’e göre, işsizlerde en sık yaşanan duygular özsaygı kaybı, değersizlik hissi ve belirsizlikten kaynaklanan depresyon ve kaygı sorunlarıdır. Araştırmalara göre işsizler arasında depresyon düzeyi yüzde 24 iken, çalışanlarda bu oran yüzde 11 seviyesindedir.

Bir işte çalışmak, çağdaş insanın kimlik ve değerlilik duygusunun en temel kaynağıdır. İşin kaybı, kişinin yaşamında büyük bir boşluk, belirsizlik ve kimlik krizi yaratır. İşsiz kalan kişi, yaşamdaki amacını sadece iş bulmaya odaklar ve diğer hedeflerini ertelemek zorunda kalır. İşsiz kalmak, evlenmekten, birikim yapmaktan ve geleceğe umutla bakmaktan vazgeçmek anlamına da gelir. İşsizlik süresinin uzaması ise psikolojik sağlık üzerindeki etkisini artırır.

Psikolojik sorunlar sadece işsizi değil, yakın aile çevresini de etkiler. Evli işsizlerde, bu durum aile içi sorunlara yol açar. Ailede düzensizlik, gerginlik ve bazen şiddet artabilir. Herkes işsizliğe aynı şekilde tepki vermez, bazı kişiler bu dönemde potansiyellerini keşfederek yeni girişimlerde bulunabilirler. Bu, kişinin zorlu süreçle başa çıkma becerileri ve adaptasyonuyla ilgilidir.

İşsizlik Psikolojisinden Kurtulmak İçin Neler Yapabilirsiniz?

İşsizliğin neden kaynaklandığını anlamak, bu konuda ilk adımdır. Bu süreyi kendinizi geliştirmek için kullanarak, eksiklerinizi giderin ve yeni beceriler kazanın. İşsiz olmanız, kendiniz dışında birçok faktöre bağlıdır; bu yüzden kendinizi suçlamayı bırakın. Gün içinde yeni aktiviteler bularak, işsizliğin etkilerini azaltın ve sosyal hayattan kopmamaya çalışın.

İşsizliği daha önce yaşamış kişilerle konuşarak bu süreci normalleştirebilir, onların deneyimlerinden faydalanabilirsiniz. Gerekirse bir uzmandan yardım alarak, işsizlik psikolojisinden kurtulmanız için destek alabilirsiniz.

Psikolog Furkan YAVUZ

Furkan YAVUZ

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir