Sevgiye Değil, İlgiye Aşık Olmak
Düşünsene karşında bir insan var, canıyla kanıyla ilişkiye kendisini verip “nasıl daha mutlu oluruz” diye çabalar. Böyle bir insan, şüphesiz çamurluğu gül bahçesine çevirir. Fakat, karşımızdaki insan bizi sevdiği için mi yanımızdadır yoksa bizim ona olan ilgimiz için mi yanımızdadır bunu çözemeyiz. Doğrusu, seven taraf bunu düşünmez. Saf bir şekilde sever. Hatta bunu zaman zaman ilgiye aşık olan kişi dahi düşünmez, farkına varmaz.
Peki ya karşınızdaki aşkınızı değil de onunla ilgilenmenizi seviyorsa? Muhtemelen seven taraf doğal olarak içinden geldiği gibi her şeye fazlaca anlam yüklerken, sevilen taraf ise zaman zaman bu sevginin fazla veya zarar verici olduğunu bilir. Ama anlamlandırma aşamasında zaman zaman farkına varsa da bu durumu düşünüp rahatsız olmak istemez. Planlar kötü yönde olsa da öyle bir işler ki kimse bu durumdan rahatsız da olmaz. Kim istemez ki birisi tarafından delicesine sevilmeyi? Belkide zamanla azalan sevgi, bazı şeyleri görmemizi sağlıyordur.
Ama iş işten geçtikten sonra görülen gerçekler, bizi yıkmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu süreçte çevremizden aldığımız tepkileri dikkate alıp “belki doğru olabilir” desek, toz kondurmama huyumuzu göz ardı etsek bir çok şeyi daha fazla görebiliriz. Unutmayın ki her insan her şeyi yapabilir. Ama yapar ama yapmaz.. Seven kişi, karşısındakinin duygusuz hareketlerine anlam verip bunları okuyabilirse bunu anlamlandırabilir gibi bir cümle kullanacağım ama sevgi insanın içerisini kapladığında, çamuru da gül bahçesi olarak görmez mi?
Demem o ki; böyle bir durum varsa bunu söyleyebilecek ve bu durumdan geri adım atacak tek kişi de ilgiye aşık olan insandır. Kendinizi de bir düşünün. İlgiye mi, sevgiye mi aşıksınız?